Özgeçmiş
...
Gençler bu cevap üzerine hem kendilerinden utanır, hem de kadını küçük görüp ciddiye almadıklarından. Kendilerinden utanırlar, çünkü tevekkülleri akıllarından sonra gelmiştir. Tedbir takdirin dışında veya karşısında imiş gibi düşündüler. Oysa tedbir takdirin bir parçasıdır. Yaşlı kadının görüntüsüne bakarak hüküm verdikleri için de utanırlar. Eskilerin meşhur sözüdür, kepenek altında er yatar. Kimin ne olduğunu bilemezsiniz.
Bir başka örnek daha verelim. Kahramanımız zehir gibi bir adam. Dört lisan biliyor, üç fakülte bitirmiş. Civa gibi, yerinde duramayan, tuttuğunu koparan çok becerikli biri. Bu arkadaşımız da kendisini İslamcı olarak tanımlıyor ve söylemleri hep Müslüman şöyle olmalı, böyle olmalı üzerine.
Bir gün ailesiyle birlikte bir arabanın içinde Bolu Dağı’ndan aşağıya doğru iniyorlar. Arabayı da baba kullanıyor, bizimki ablasıyla birlikte arkada oturuyor. Nasıl olduğunu bilmedikleri bir şekilde araba babanın kontrolünden çıkıyor adeta uçmaya başlıyor. Anne, baba ve abla hep birlikte kelime-i şehadet getirirken bizimki öleceğini düşünüyor ve talihsizliğine küfretmeye başlıyor. Allah’ın hikmeti, araba dört teker üzerine düşüyor, sadece kafalarını tavana çarpmaktan dolayı biraz yara ve ağrı ile kurtuluyorlar. Anne, baba ve abla arabadan çıktıktan sonra Allah’a şükrederken bizimki şoku atlatmaya çalışıyor. Daha sonra aklı başına geldiğinde ise annesi, babası ve ablasının gerçek müslüman olduğunu kendisinin ise bunun davasını güttüğünü ama bünyesinin bir parçası haline getiremediğini görüp anne-babası gibi müslüman olmaya karar veriyor.
Eğitimlerine, bilgi birikimlerine, dünyayı gezmelerine baktığımız zaman gençlerin kadından, arkadaşımızın da ailesinden daha iyi durumda olduğu söylenebilir. Ama daha cahil oldukları muhakkak. Rahmetli annem de bana bazen oğlum, sen daha cahilsin, derdi, ben de kızardım. Çünkü üniversite öğrencisiydim ve annem ilk okul mezunu bile değildi. O zamanlar anlamazdım cehaletin tahsilden farklı bir şey olduğunu. Hâl ilmi tahsil etmeden cehâletin ortadan kalkmayacağını çok sonra öğrenecektim.
Bizim neslin, 1980 ve 1990’ların gençlerinin en büyük trajedisi budur bana göre. İslamcı olup müslüman olamamak. Belki de dini bir eğitim de olsa modern eğitimin, kazandırdığı bir illet. Bir şeyin bilgisine sahip olup kendisi olamamak. Akşama kadar iman üzerine konuşup mümin olamamak.
Son söz: Keşke kocakarı kadar imanımız olsa. Kocakarı mı kim? Onu da siz bulun artık.
...
Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.
Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.
Youtube videolarını izleyebileceğiniz, A'mâk-ı Hayal Sohbetleri, Kültürümüzde Şiir ve Mûsikî (TRT Radyo), Enderun Sohbetleri (Vav Radyo), Enderun Sohbetleri (Vav TV) ve Mürekkep Damlaları (Vav Radyo)'ni dinleyebileceğiniz sayfadır.
Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...
Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.
Mit: Milletlerin, özellikle Yunan ve Latinler’in eski çağlardaki tanrı, yarı tanrı ve kahramanlarının olağanüstü mâceralarını anlatan efsânelerin bütünü.
Mitoloji, mitler olarak adlandırılan kültürel ögeler arasındaki dini masalların ve bu tarz anlatıların incelenmesi ve yorumlanması şeklinde tarif edilir. Bu tür hikayeler insanlık durumunun çeşitli yönlerini ele alır.
Mitler, belirli bir kültürün bu konularda sahip olduğu inanç ve değerleri ifade eder.
Bu videoda Dede Korkut hikayelerinden Basat’ın Depegöz’ü Öldürmesi Hikâyesini Yunan mitolojisi ile mukayeseli okumaya çalışıyoruz.
Metinlerle Eğitim Tarihi, 2012-2104 yılları arasında Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Programları Tezsiz Yüksek Lisans Programında verdiğim aynı adla verdiğim dersin notlarından oluşuyor.
Çin, Hind, Sümer, Mısır, Yahudilik, Yunan, Roma ve Hristiyanlıkla ilgili muhtelif metinlerde eğitim ile ilgili bölümlerinin özetlenmesinden ve kısa örneklerden oluşuyor.