İnancı bünyenin bir uzvu yapmak

Gençler bu cevap üzerine hem kendilerinden utanır, hem de kadını küçük görüp ciddiye almadıklarından. Kendilerinden utanırlar, çünkü tevekkülleri akıllarından sonra gelmiştir. Tedbir takdirin dışında veya karşısında imiş gibi düşündüler. Oysa tedbir takdirin bir parçasıdır. Yaşlı kadının görüntüsüne bakarak hüküm verdikleri için de utanırlar. Eskilerin meşhur sözüdür, kepenek altında er yatar. Kimin ne olduğunu bilemezsiniz.

Bir başka örnek daha verelim. Kahramanımız zehir gibi bir adam. Dört lisan biliyor, üç fakülte bitirmiş. Civa gibi, yerinde duramayan, tuttuğunu koparan çok becerikli biri. Bu arkadaşımız da kendisini İslamcı olarak tanımlıyor ve söylemleri hep Müslüman şöyle olmalı, böyle olmalı üzerine.

Bir gün ailesiyle birlikte bir arabanın içinde Bolu Dağı’ndan aşağıya doğru iniyorlar. Arabayı da baba kullanıyor, bizimki ablasıyla birlikte arkada oturuyor. Nasıl olduğunu bilmedikleri bir şekilde araba babanın kontrolünden çıkıyor adeta uçmaya başlıyor. Anne, baba ve abla hep birlikte kelime-i şehadet getirirken bizimki öleceğini düşünüyor ve talihsizliğine küfretmeye başlıyor. Allah’ın hikmeti, araba dört teker üzerine düşüyor, sadece kafalarını tavana çarpmaktan dolayı biraz yara ve ağrı ile kurtuluyorlar. Anne, baba ve abla arabadan çıktıktan sonra Allah’a şükrederken bizimki şoku atlatmaya çalışıyor. Daha sonra aklı başına geldiğinde ise annesi, babası ve ablasının gerçek müslüman olduğunu kendisinin ise bunun davasını güttüğünü ama bünyesinin bir parçası haline getiremediğini görüp anne-babası gibi müslüman olmaya karar veriyor.

Eğitimlerine, bilgi birikimlerine, dünyayı gezmelerine baktığımız zaman gençlerin kadından, arkadaşımızın da ailesinden daha iyi durumda olduğu söylenebilir. Ama daha cahil oldukları muhakkak. Rahmetli annem de bana bazen oğlum, sen daha cahilsin, derdi, ben de kızardım. Çünkü üniversite öğrencisiydim ve annem ilk okul mezunu bile değildi. O zamanlar anlamazdım cehaletin tahsilden farklı bir şey olduğunu. Hâl ilmi tahsil etmeden cehâletin ortadan kalkmayacağını çok sonra öğrenecektim.

Bizim neslin, 1980 ve 1990’ların gençlerinin en büyük trajedisi budur bana göre. İslamcı olup müslüman olamamak. Belki de dini bir eğitim de olsa modern eğitimin, kazandırdığı bir illet. Bir şeyin bilgisine sahip olup kendisi olamamak. Akşama kadar iman üzerine konuşup mümin olamamak.

Son söz: Keşke kocakarı kadar imanımız olsa. Kocakarı mı kim? Onu da siz bulun artık.





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Evlerimiz ve Sosyal Otizm ile Beyin Çürümesi

İnsan beyni bulunduğu mekandan olumlu veya olumsuz etkilenir mi?
Bir mimari mekan olarak ev veya yuvanın diğer mimari mekanlardan farklı mıdır?
Ev veya konut mimarisinde geçmişten bugüne neler değişti?
Bir mimari yapı, içinde yaşayanlara aidiyet ve güven hissi verebilir mi?
Bir konut nöromimari açından en çok kimi etkiler? Çocukları mı ebeveyni mi?
Sosyal otizm ve otistik mekan. Bir konut nasıl otistik olabilir?
E sendromu ile mekan arasında bir ikişki var mı?
Bir mekan veya ortam nasıl zenginleştirilir?
Biyofilik tasarım nedir?
Doğanın şifacı elinden nasıl yararlanabiliriz?

Mevlithanlık ve Mevlit okuma adabı

Bir mevlithan nasıl yetişir?
İyi bir mevlithan olmak için neleri bilmek gerekir?
İdeal bir bir mevlit merasiminde kimler olmalıdır?
Âşirhanlar, tevşihhanlar, mevlidhanlar, duahanlar
Mevlit okuma usulü nasıl?
Tevşih, kaside, ilahi, naat ve aşr-ı şerif okunmasının nedeni nedir?
Okunan tevşihler, ilahiler neye göre kim tarafından seçilir?
Camilerde okunulan mevlit ile tekkede okunan mevlit arasında bir fark var mıdır?
Meşhur mevlithanlar ve özellikleri

ismailgulec.net