Yüzük

 

Verilecek cevap belli: Hoşlarına gidiyor da ondan. Peki bu yüzüklerin hiç mi faydası yok? Ahmed-i Bîcân’a göre ver. 15. asırda Gelibolu’da yaşamış Hacı Bayram Veli’nin önce müridi daha sonra halifesi olan bu mübarek insana aşk ve muhabbetlerinin artmasından yemeden içmeden kesilince ona cansız anlamına gelen Bîcân lakabını veriyorlar.

Envâru’l-Aşıkîn’in müellifi olan bu zatın değerli taşların meziyetlerini anlattığı bir eseri var: Cevahir-nâme.

37 beyitlik küçük bir mesnevi olan bu eserinde Yazıcıoğlu Ahmet bu taşların özelliklerini açıklıyor. Bunları sırasıyla aktarmaya çalışayım.

Yakut: Parmağında yakut bir yüzük olan kimse tauna yakalanmaz. Su bulunmayan yerde ağzına alsa susuzluğu gider. Kış günü, ayazda bir bardak içine koysa içindeki su donmaz. Çok soğuk veya çok sıcak memleketlerde yaşayanlara tavsiye edilir.

Zümrüt: Zümrüt taşıyanı Hak beladan korur. Bir musibet geleceği zaman zümrüt onu çeker ve çatlar. Böylece taşıyan beladan kurtulmuş olur. Ayrıca taşıyan kimseye bir mehabet, bir saygınlık verir ve halk arasında itibarı artar. Asker ve polislere tavsiye olunur.

Firuze: Taşıyanı korkudan azad eder. Gönlüne kimse korku nedir salamaz. Ayrıca yüksek bir yerden düşerse Allah onu korur. Pilotların ve hosteslerin tercihi bu taştır.

Akik: Akik taşıyanın kibri gider, halim-selim bir adam olur. Dişiyle kazıyıp kanayan bir yere sürüldüğünde kanamayı keser, ağıza alındığında da kokuyu giderir. Çevremizde mütekebbir bulduğumuz kimselere hediye olarak verilmesi tavsiye olunur.

Mercan: Bu taştan tesbih yapılır ve Hak zikredilir. Böylece gönül safa bulur. Daima yanında taşıyan da zengin olur. Bir türlü işi rast gitmeyen esnaf ve tüccar taifesine tavsiye olunur.

Kehribar: Sarılık hastalığına yakalanlara tavsiye edilir. Suyu konulduktan sonra o suyu içse yüzüne renk gelir, sarılık gider. Hafakanlar görmekten de emin kılar. Tesbihi de tavsiye edilir. Vucudu narin, psikolojisi kırılgan olanlara tavsiye edilir.

Laciverd: Uyku problemleri olanlar bu taşı taşımalıdır. Halk içinde hürmet görmeyen, arzularına ulaşamayan kimse laciverd taşından bir yüzük yaptırsın kendisine. Parmağından da çıkarmasın, böylece hem hürmet görür, hem de muradı hasıl olur. Stres ve depresyonda olanlara tavsiye edilir.

Bunlar Yazıcıoğlu’nun anlattıkları. Bunların yanında hangi mevsimde hangi taşın kullanılacağı, hangi taşın hangi burca daha uygun olacağı yukarıda ismi zikredilmeyen taşların hangi hastalıklara iyi geldiği vs. o kadar çok şey var ki başlı başına bir dünya.

Bir de mutasavvıfların bu taşlara yükledikleri anlamlar var ki bu başlı başına bir başka yazının konusu. Böyle değerli taşlarla süslü yüzük takmak isteyen erkekler iki şeye dikkat etmeli.

1- Yüzükler serçe parmak ile yanındaki yüzük parmağına takılmalı, diğer  parmaklara takılmamalı.

2- Taşlar gümüş üzerine işlenmeli.

Taş almadan önce, huyunuzu, burcunuzu ve yaşınızı da göz önünde bulundurmalısınız. Aksi takdirde fayda vermez.

İsmail GÜLEÇ

igulec@sakarya.edu.tr





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Cudi Dağı ve Cizre'yi yakından tanıyalım.

Cudi Dağı ve Cizre'nin Kültür ve Tarihimizdeki Önemi
04:00 "Cudi- Nuh'un Gemisinin İzinde" Romanının Yazılış Serüveni
06:30 "Şeyh ve Kilise" Kitabının Yazılış Serüveni
16:00 Cudi Dağı İle İskender Paşa Camii Arasında Nasıl Bir Bağlantı Vardır?
17:30 Cizreli Şeyh Seyda Hazretleri Kimdir?
20:15 Diyarbakır Ulu Camii ve Cizre Ulu Camii'nin Ortak Yönleri
23:15 Cizre'deki Kırmızı Medrese'nin Önemi Nedir?
32:00 Cizre'deki Şikeft-i Cüz Mağarası'nın Manevi Önemi
34:30 Cizre'deki Cebrail Kapısı'nın Tarihi Önemi
36:30 Sefine Festivali, Kültürel ve Dini Açıdan Ne İfade Eder?
43:00 "Cudi Dağı, Hz. Nuh'un ve Ümmetinin Sığınağıdır"
45:30 Hz. Nuh'un Gemisini Arayan Gencin Hikayesi

Kısas-ı Enbiya

Cevdet Paşa’nın ahir ömründe yazdığı bu kitabın tam adı: Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârîh-i Hulefâ. Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen peygamberlerin kıssalarından, İslâm dininin ortaya çıkışı, Hz. Peygamber’in hayatı ve Hulefâ-yi Râşidîn ile Emevî, Abbâsî halifelerinden, diğer Türk-İslâm devletlerinden ve Osmanlı tarihinin 1439 yılına kadar olan ilk devirlerinden bahseder. Bir nevi İslam tarihi de denilebilir.

Tanpınar’ın onun için söylediği şu sözler çok önemli: Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya'da ve bilhassa da bu kitabın Peygamber'in hayatına ait olan kısmında nesrin kemal noktasına varmıştır. Türkçe'de Mevlid'den başka hiçbir kitap, bu kadar herkesin dilini konuşuyor hissini bırakmamaktadır.

ismailgulec.net