Vidin'de bir garip türbe: Selahattin Bey

Aradan bir asır geçer. Osmanlı yönetimini epey bir süre rahatsız ve meşgul eden Vidin ayanı Pazvandoğlu Osman Aga  bölgeyi ziyareti esnasında şehitlerin mezarlığını görür ve bugün ayakta kalmaya çalışan türbeyi yaptırır.  Selahaddin Bey cesur bir asker iken zamanla kahramanlığı ile üç asır önce gelen gazi dervişler gibi hem asker hem eren olarak kabul edilmeye başlar.

Türbe kare planlı, düzgün kesilmiş ve işlenmiş taş duvarlı, şimdi otların bürüdüğü kubbeli bir yapı. Güney duvarında mihrap çıkıntısı da bırakılmış. Bir zamanlar bulunan sanduka yapının ortasında yer alıyormuş ve türbenin girişi de kuzey tarafında imiş. Bir zamanlar Pazvantoğlu Camii içi gibi içinde süslemeler de varmış, ama şimdi her taraf yıkık, yerler kazılmış, duvarlar harap bir vaziyette.

Şimdi hastanenin temelleri altında kalan tekkede bir zamanlar yolcuların kaldığı misafirhane de varmış. Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ocağı yakınlarında bir yerde, askerlerin ve halkın devam ettiği cıvıl cıvıl olan tekkedeki türbe şimdilerde öleceği günü bekleyen bir hasta gibi yalnız ve çaresizce kendisine uzatılacak bir eli bekliyor. Allah’tan ümit kesilmez.





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Cudi Dağı ve Cizre'yi yakından tanıyalım.

Cudi Dağı ve Cizre'nin Kültür ve Tarihimizdeki Önemi
04:00 "Cudi- Nuh'un Gemisinin İzinde" Romanının Yazılış Serüveni
06:30 "Şeyh ve Kilise" Kitabının Yazılış Serüveni
16:00 Cudi Dağı İle İskender Paşa Camii Arasında Nasıl Bir Bağlantı Vardır?
17:30 Cizreli Şeyh Seyda Hazretleri Kimdir?
20:15 Diyarbakır Ulu Camii ve Cizre Ulu Camii'nin Ortak Yönleri
23:15 Cizre'deki Kırmızı Medrese'nin Önemi Nedir?
32:00 Cizre'deki Şikeft-i Cüz Mağarası'nın Manevi Önemi
34:30 Cizre'deki Cebrail Kapısı'nın Tarihi Önemi
36:30 Sefine Festivali, Kültürel ve Dini Açıdan Ne İfade Eder?
43:00 "Cudi Dağı, Hz. Nuh'un ve Ümmetinin Sığınağıdır"
45:30 Hz. Nuh'un Gemisini Arayan Gencin Hikayesi

Kısas-ı Enbiya

Cevdet Paşa’nın ahir ömründe yazdığı bu kitabın tam adı: Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârîh-i Hulefâ. Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen peygamberlerin kıssalarından, İslâm dininin ortaya çıkışı, Hz. Peygamber’in hayatı ve Hulefâ-yi Râşidîn ile Emevî, Abbâsî halifelerinden, diğer Türk-İslâm devletlerinden ve Osmanlı tarihinin 1439 yılına kadar olan ilk devirlerinden bahseder. Bir nevi İslam tarihi de denilebilir.

Tanpınar’ın onun için söylediği şu sözler çok önemli: Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya'da ve bilhassa da bu kitabın Peygamber'in hayatına ait olan kısmında nesrin kemal noktasına varmıştır. Türkçe'de Mevlid'den başka hiçbir kitap, bu kadar herkesin dilini konuşuyor hissini bırakmamaktadır.

ismailgulec.net