Kızana, Sarıkız ve Nemfler

Bir gün köye iki derviş gelir ve Zühre’lerin evine misafir olur. Zühre 13 yaşlarındadır. Abdest alan dervişler suyu temiz bir yere dökmelerini ister. Babasının yarım leğen suyla aldığı abdesti bu dervişler bir avuçla almışlardır neredeyse. Kızana suyu dökecek temiz bir yer bulamayınca içer ve ertesi gün sararmaya başlar ve görünmez olur, kaybolur. Güvercin donunda dolaşır, ormanlarda karacalarla birlikte yaşamaya başlar.

Köylülerden biri görür ve gidip babasına haber verirler. Babası gelir, kızını bulur ve ona geri dönmesi için yalvarır. O insanlar arasında yaşayamacağını söyler ve babasından gösterdiği yere bir çeşme ile kurban kesilip pişirmek ve misafir ağırlamak için de ocaklı bir oda ve türbesini yapmasını ister. İleride burada köy olacağını da ilave eder. Babası, ormandan getirttiği kereste ile kızının türbesini ve odayı yapar. Kızana’nın batırdığı çubuğun deldiği yerden çıkan suyun başına da çeşme yaptırır.

Köylüler Kızana’nın dervişlerin abdest suyunu içtikten sonra görünmez olmasının yanı sıra ölümsüz olduğuna da inanırlar. Kızana ismini almasına gelince, bakire kaldığı takdirde insanlara yardımcı olabileceği kendisine söylenir. O da hiç evlenmez ve ismini de Kızana olarak değiştirir.

Sarıkız

Kızana menkıbesine benzer bir hikaye de Kaz dağları ormanlarında kazlarıyla birlikte yaşayan Sarıkız için anlatılır. Ormanda yaşamasının nedeni hakkında uydurulan yalanlardan ve atılan iftiralardan dolayı öldürmeye kıyamayan babası tarafından kazlarıyla birlikte bırakılmasıdır.

Kızını dağa bıraktığı için üzülen ve merak eden baba birgün dağda kalan yolculara sarı bir kızın yardım ettiği haberini işitir ve heyecanlanır. Kızının hayatta olabileceği ümidiyle yollara düşer ve kızını bulur. İkisi de sevinir. Babası kızından abdest almak için su ister. Sarıkız kilometrelerce uzaktaki denizden su getirir. Suyu tuzlu bulununca bu sefer tatlı su getirir. Babası kızının erdiğini o anda anlar. Kızın ermişliği anlaşılınca da bir kara bulut orayı kaplar ve kız ortadan kaybolur. Köylüler de öğrenince sarıkız ve babasının adına türbe yaparlar.

Mitoloji

Kızana ve Sarıkız’dan çok daha önce antik Yunan mitolojisinde de hiç evlenmemiş ve halk tarafından kutsal kabul edilen bir grup var: Nemfler.

Mitolojide peri de denilen nemfler (Nymphe) tanrısal varlıklardır. Dişi ve uzun ömürlüdürler. Güzelliğin sembolüdürler. Ormanlarda ve su kenarlarında yaşarlar ve bulundukları yeri korurlar. Genellikle de çobanlar tarafından görülürler. Zeus’un kızları oldukları için de insanlar onlara saygı gösterirler. Başları örtülüdür ve geline benzerler ama evlenmezler. Evlenenlerin çocukları da mutlaka ya bir dev veya başka bir lanetle doğarlar. Çünkü onların asıl işleri tanrılara ve tanrıçalara yardım etmek, bulundukları yeri korumak ve bölgelerindeki mazlumlara ve darda düşenlere yardım etmektir. Bakirelik yardımcı oldukları tanrıçalar için çok önemlidir. Bakire olmadıkları anlaşıldığı anda kovulurlar ve göklerde yıldızlara dönüştürülürler. Şairlerin ilham perisi olan musalar da resimlerde hep elinde testi ile çizilir.

Anakız, Sarıkız ve Nemfler arasındaki benzerlikleri fark etmişsinizdir. Burada sıralamama gerek yok.

Bu yazıdan menkıbelerin mitolojilerden uyarlandığını kastettiğim de anlaşılmasın. Söylemeye çalıştığım şey insan her dönem aynı insan ve düşünceleri ve inançları hiç değişmiyor.





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Osmanlı şiirini anlamak

Osmanlı şairi neden bahseder?

Bugün bilmediğimiz bir eşya. Su kabağı. Biz şiirlerden su kabağı hakkında neler öğreniyoruz?

Şairlerimiz Kâbe’yi nasıl görmüşler ve tasvir etmişler?

Kandillerin de çok yaygın olduğunu görüyoruz. Kandil sadece camilerde mı kullanılırdı?

Cudi Dağı ve Cizre'yi yakından tanıyalım.

Cudi Dağı ve Cizre'nin Kültür ve Tarihimizdeki Önemi
04:00 "Cudi- Nuh'un Gemisinin İzinde" Romanının Yazılış Serüveni
06:30 "Şeyh ve Kilise" Kitabının Yazılış Serüveni
16:00 Cudi Dağı İle İskender Paşa Camii Arasında Nasıl Bir Bağlantı Vardır?
17:30 Cizreli Şeyh Seyda Hazretleri Kimdir?
20:15 Diyarbakır Ulu Camii ve Cizre Ulu Camii'nin Ortak Yönleri
23:15 Cizre'deki Kırmızı Medrese'nin Önemi Nedir?
32:00 Cizre'deki Şikeft-i Cüz Mağarası'nın Manevi Önemi
34:30 Cizre'deki Cebrail Kapısı'nın Tarihi Önemi
36:30 Sefine Festivali, Kültürel ve Dini Açıdan Ne İfade Eder?
43:00 "Cudi Dağı, Hz. Nuh'un ve Ümmetinin Sığınağıdır"
45:30 Hz. Nuh'un Gemisini Arayan Gencin Hikayesi

ismailgulec.net