Sözün bittiği an

İkinci olay, bir hemsehri derneginin otobüs şirketleri arasındaki sorunu çözmek üzere tertip ettiği bir toplantı esnasında cereyan etti. Otobüsçülerden biri, işi suculuk olan dernek yönetim kurulu üyesine dönerek şakayla karışık “Senin tuzun kuru, nasil olsa Allah’ın suyunu satıyorsun.” dedi. Bizim sucu döndü ve “Oğlum, Allah’ın olmayan bir şey var mı?” diye cevap verdi. O anda ben kelimenin tam manasıyla şoke oldum. Çevresinde hemen her sözden sonra ettiği küfürlerle tanınan bu adamdan gelen bu cevap karşısında otuzu aşkın insanın bulunduğu sıcak ve havasız odada kısa bir sessizlik oldu. Sanırım oradaki herkes, benim gibi cevaptan çok etkilenmişti.

Sizlere anlatacağım son olaya şahit olmadım. Sadece işittim. Bizim yorede deli olarak isimlendirilen ve yüzünde doğuştan bir iz bulunan birisinin başından geçiyor bu olay. Bu bizimki, İstanbul’a geliyor. Hali vakti yerinde tekstilci bir akrabasının Laleli’deki dükkanına uğruyor. Bizimki kapıdan içeri girince akrabası gayri ihtiyari gülümsüyor. Bunun üzerine bizimki adama dönüyor ve “Niye gülüyorsun? Yüzüme gülüyorsan, kader utansın. Kıyafetime gülüyorsan sen utan!” diye adeta ders verir gibi muazzam bir cevap veriyor. Bunun üzerine yanına vardığı zengin akrabası lal u ebkem kesiliyor. Kısa bir şaşkınlıktan sonra kendine geliyor ve hatasını anlıyor. Dükkanında bizim deliye uygun olan elbiselerden bir güzel donatıp biraz da harçlık verdikten sonra uğurluyor. Dükkan sahibi de arif adammış. Bizimkinin cevabı ne kadar arifâne ise, berikinin yaptıkları da o kadar necîbâne.

Peki, üçü de tahsilsiz ve çevresindekilerce çok önemsenmeyen bu insanlara böyle muazzam cevaplar verdiren eğitim nedir? Hangi okullarda öğrenmişlerdir böyle cevap vermeyi? İlkokul mezunu bile olmayan ve çevresindekilerce zaman zaman hor görülen bu adamlar nasıl böyle hikmetli sözler söyleyebiliyorlar? Sizlerden bu soruların cevaplarını düşünmenizi istirham ediyorum. Eğer bu sorularla ilgili bir sözünüz varsa bekliyorum. Ben size cevaplardan birini vereyim. Mesnevi gibi klasik eserlerimizi dinleyerek yetismeleri. Digerlerini de size birakiyorum.





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Şurûtu’s-Salât kitapları neden bahseder?

Şurûtu‘s-Salât, Mukaddimetü‘s-Salât, Salâtnâme gibi isimlerle de anılan kitap namazla ilgili konuları içerir.
Zaman içinde edebi bir türe dönüşür.
İslam etkisinde gelişen edebiyat türüdür. Şurutu’s-salat'ın sözlük anlamı "namazın şartları" olmakla birlikte farz, vacip, sünnet, müstehap ve mekruhlarından bahseder.
Ayrıca İslam ve iman esaslarını, başta temizlik/taharet, abdest, teyemmüm, gusül, ezan olmak üzere namazın öncülleri (mukaddime) ve şartları, rükünleri/farzları, sünnetleri, vacipleri, müstehapları, müfsitleri, mekruhları gibi bu ibadetinin edasına yönelik konuları içerir.
Maksat, ortalama vatandaşın faydalanması, bilgilenmesi hatta ezberlemesidir.

İstiklal Marşı neden büyük bir şiir?

Edebi Metin Olarak İstiklal Marşı kitabını neden hazırladım?

İstiklal Marşı neden büyük bir şiirdir?

Diğer milli marşlardan farkı nedir?

Ve İstiklal Marşı hakkında daha birçok şey

ismailgulec.net