Karabuba Mescidi/Tekkesi

Lefkoşalıların deyimiyle Karabuba Tekkesi veya mescidi Lefkoşa’nın surlar içindeki mahallelerinden, Selimiye Camii yakınlarındaki Haydarpaşa’da bugüne kadar gelebilmiş bir türbe-tekke. Adı mescit ama mescit olarak kullanılmıyor bugün. Çok yakınında Haydarpaşa Camiinin olmasından dolayı belki de. İki Karababa sokağının kesiştiği noktada, hayatta kendisinden başka bir arkadaşı kalmamış yalnız bir ihtiyar gibi yüzümüze mahzun ve melül bakan bir yapı. Çünkü zaviyenin veya tekkenin diğer odaları ve bölümleri bugün yok. Vakıflar İdaresi olmasa belki bu bina da kalmazdı.

 

Bu tek mekânlı küçük evde bir türbe var: Karababa Türbesi. Bir rivayete göre Kadiri şeyhi olan Karababa’ya ait. Bir başka rivayete göre ise Bektaşi babası Karababa ve iki dervişine ait. En kuvvetli rivayet ise Lefkoşa’nın fethi esnasında şehit düşen bir askere ait olduğu. Şehit olduğu için elbiseleri ve silahlarıyla gömülen askerin mezarı zamanla önce türbeye, bir türbedarın atanması ile de tekkeye dönüşmüş. Muhtemelen Kadiri dervişleri gelince de Kadiri tekkesi oldu.

Yaklaşık almış metrekarelik dikdörtgen bir zemin mescit olarak kullanılıyor. Duvarlar kerpiç ve alçı sıvalı. Çatısı da klasik, ahşap ve kiremit. Kapıdan girince küçük bir mihrap var karşı duvarda. Girişin sağ tarafında kalan duvarda da küçük bir pencere var. Hâcet penceresi diyorlar. Bu pencerenin hemen önünde de Karababa’nın mezarı var. Diğer türbelerde olduğu üzeri yeşil örtü ile kaplı ahşap bir sanduka var. Bir zamanlar sandukanın üstünde sancak varmış, 1970’lerin başına kadar yerinde iken sonra kaybolmuş. Şimdi kim bilir nerede.

Yakın geçmişe kadar adak yeri olarak da bilinirmiş, hâlâ adak adanır mı bilmem.

Bir yerde hacet penceresi olur da oraya çaput bağlanmaz mı? Bağlanır tabi. Karababa Türbesindeki hacet penceresinin önündeki ahşap parmaklığa da çaput bağlanırmış eskiden. Parmaklık kalkınca veya kaldırılınca çaput bağlama da ortadan kaybolmuş oldu. Sadece çaput bağlasalar iyi, mum da yakarlarmış. Bir seferinde mum parmaklığı yakmış, bir daha olmasın diye demir parmaklık yapmışlar.

Türbenin hemen bitişiğindeki ev ise türbedar için vakfedilmiş. Bir zamanlar burada Kadiri devranı dönermiş, zikirler çekilirmiş, diğer tarikatlardan de gelenler olurmuş. Bir su kuyusu ile havuzun olduğu bir avlusu ve yeşil bir bahçesi de varmış. Hatta çevresi de yeşilmiş, ağaçlıkmış. Bu yüzden Karababa Bahçesi denirmiş. 1947’de son türbedarı da ölünce tekke öksüz kalmış ve kala kala bir bina kalmış.

Keşke hep öyle yeşil kalsaymış tekke. Ne güzel olurdu ağaçlar arasında kerpiç duvarlı alçı sıvalı kırmızı kiremitli, bembeyaz bir yapının önünde oturup bu dünyadan kısa süreli de olsa harikalar diyarına kaçabilmek?





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Bir Osmanlı Biyografı ve Alimi: Müstakimzade Sadeddin Efendi

Biyografik çalışmalarıyla meşhur birinin biyografisini çalışmak
Bir biyograf, resmi kaynaklar ile biyografi kitapları dışında ne tür kaynaklardan bilgi toplayabilir?
Yaşadığı asır bir insanı ne kadar etkileyebilir?
Mustakimzade’yi 18. Asır ne kadar ve hangi konularda etkilemiştir?
Nüsha tarihçiliği nedir?
Mustakimzade'nin dervişiği
Entelektüel müstensih kavramı
Mustakimzade'nin Eserleri
Biyografik eserler: Devhatü’l-Meşayih: Şeyhülislam biyografisi Tuhfe-i Hattatîn, Kürsü Şeyhleri, Hızır menkıbeleri, İmam-ı Azam menakıbı
Hazret-i Peygamber’in anne-babası ve ecdadı üzerine risaleler
Istılahatü’ş-Şi’riyye, şerh-i beytler,
Hüsn-i Hat, Musiki ilmi, Mantık
Kırmızı renkli elbise giymenin fıkhi durumu
Tercümeler, edebi şerhler, tasavvufi eserler
Tertip ettiği eserler: 40 hadisler, hikmetli sözler, atasözleri, peygamberlerin isimleri, Bedir ashabı, mecmualar, zeyiller, daha dar kapsamlı konularda yazılmış kısa yazılar, kimi sorulara cevaplar, silsileler, virdler, mektuplar, tezkireler, manzum eserler ve şiirler

Türk tarihi atlas olmadan yazılamaz, anlaşılamaz!

Atlas neden hazırlanır?
Atlas bir millet için ne ifade eder?
Atlas kullanmak bir tarihçi için neden önemlidir?
Atlası sadece tarihçiler mi kullanır?
Bir atlas nerelerde ve nasıl kullanılır?
Atlas olmadan Türk tarihi anlaşılır mı?
Atlasın Türk tarihi için önemi
Petroglif ve atlas ilişkisi
Türklerin ata vatanı
Türkiye’nin atlası sınırlarından çok daha büyük

ismailgulec.net