Bütün kabahat inşallahta mı?

Zaman zaman birtakım resimler ve cümleler sosyal medyada sıkça paylaşılıyor. Zaman zaman resim üzerinden toplumun bir kesimi aşağılanıyor ve istiskal ediliyor. İçinde bulunduğumuz kötü hallerin nedeni hep inşallah ve maşallahta. Batılılar inşallah demedikleri için çok iyiler. Toplum olarak inşallah demekten vaz geçersek kurtulacağız. Gerçekten kurtulur muyuz?

Neden böyleyiz biz? İki asırdan beri yüzlerce aydın ve bilim adamının aradıkları sorunun cevabı bu kadar basit olabilir mi?

Acaba bir Müslüman için inşallah ve maşallah demenin anlamı nedir? Besmele çekmek ne demek? Anladığım kadarı ile açıklamaya çalışayım.

İnşallah "Allah dilerse" anlamında kullanılan bir söz ve Müslümanlar bu sözü sıkça kullanırlar. Çünkü ayet-i kerime bize böyle dememizi emrediyor (el-Kehf 18/23-24). Hz. Yûsuf'un babasına ve kardeşlerine (Yûsuf 12/99), Hz. Mûsâ'nın Hızır'a (el-Kehf 18/69), Hz. Şuayb'ın sekiz yıl yanında çalışmasını istediği Mûsâ'ya (el-Kasas 28/27) hitap ederken hep inşallah diyerek başladı sözlerine. Hz. İsmâil de kendisini rüyasında boğazladığını gören babasına Allah dilediği takdirde sabredenlerden olacağını söyledi (es-Sâffât 37/102). Hudeybiye'den sonra Resûl-i Ekrem'in rüyası doğrulanıp Müslümanların Allah'ın izniyle Mescid-i Harâm'a girecekleri (el-Feth 48/27) ifade edilir.

Bu hakikati camilerde hocalar ayetlerle hadislerle izah ederken günlük hayatta da fıkralarda dile getirildi asırlardan beri. Mesela Nasreddin Hoca'nın şu fıkrası:

Hoca bir akşam uyumadan önce karısına ertesi gün havanın yağmurlu olması durumunda oduna, güneşli olması durumunda tarlaya gideceğini söylemiş. Hanımı, herif inşallah de, demiş. Bunun üzerine hoca, "Yahu hava ya yağmurlu olur ya güneşli, niye inşallah diyeyim" demiş.

Ertesi gün kalkmış, hava yağmurlu. Eşeğini almış, oduna gitmiş. Derken yolda karşısına eşkıyalar çıkmış ve hocaya bir köyü sormuşlar. Hoca tarif etmiş ve kendilerini götürmesini hocadan istemişler. Köy yarım günlük yolda. Adamlar silahlı olunca, hoca benim işim var, odun yapacağım, diyememiş. Akşam olmuş, hava kararmış evine vardığında. Kapıyı çalmış. Karısı sormuş:

- Kim o?

- İnşallah benim.

İliklerimize kadar işleyen bu sözü bırakmak o kadar kolay mı? Bir de bu sözlerin derin anlamları var. Onları da bir sonraki yazıya bırakalım ve sözlerimizi Mesnevi ile bitirelim.

Bu yüzden, sözlerinizde daima inşallah deyin, ahitlerinizde de maşallah sözünü söyleyin. Çünkü ben, gönüle her zaman başka bir meyil verir, her an gönüle başka bir dağ vururum.

Ne olur bizi dinleyen dostlar olsa. Zira bu destan bizim halimizin hikayesidir.

Birisi bir eşek bulur, palan bulamaz. Palanı bulunca da eşek kurdun nasibi olur.

Testi olsa, su elin ziyneti olmaz (su bulunmaz). Su bulununca da testi kırılır.

İlahi iradeden tamamen gafil oldular, (İnşallah-Allah izin verirse demediler). Hak da onları tam bir acz ile kahreyledi.

"İnşallahı" terk acze sebep olur. Güzel huyun namesi Allah'ı zikirdir.





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Bir Osmanlı Biyografı ve Alimi: Müstakimzade Sadeddin Efendi

Biyografik çalışmalarıyla meşhur birinin biyografisini çalışmak

Biyografik çalışmalarda nelere dikkat edilmelidir?

Bir biyograf, resmi kaynaklar ile biyografi kitapları dışında ne tür kaynaklardan bilgi toplayabilir?

Yaşadığı asır bir insanı ne kadar etkileyebilir?

Mustakimzade’yi 18. Asır ne kadar ve hangi konularda etkilemiştir?

Nüsha tarihçiliği nedir?

Bir alimin yetişmesinde içinde doğup büyüdüğü ailenin ne kadar etkisi olabilir?

Mustakimzade'nin dervişiği

Entelektüel müstensih kavramı

Âgâz-ı Hilye-i Latîfe

Ahidnâme: Derviş için 236 nasihat.

Akidetü’s-Sufiyye

Cevahir-i Hamse: Heyûla, sûret, cisim, nefs ve akl terimleri

Makûlât-ı Devriyye: Devran, musiki, sema gibi konulardaki itirazlara cevap.

Risale-i Tâciyye, Salavat, selam,

Bayramiye Melamiyeleri

Biyografik eserler: Devhatü’l-Meşayih: Şeyhülislam biyografisi Tuhfe-i Hattatîn, Kürsü Şeyhleri, Hızır menkıbeleri, İmam-ı Azam menakıbı

Düsturu’l-Amel: Savaş ve barış üzerine.

Tefsirler ve Hadis şerhleri

Esma-i Hüsna, Delail-i Hayrat şerhi,

Hazret-i Peygamber’in anne-babası ve ecdadı üzerine risaleler

Istılahatü’ş-Şi’riyye, şerh-i beytler,

Hüsn-i Hat, Musiki ilmi, Mantık

Kırmızı renkli elbise giymenin fıkhi durumu

Tercümeler, edebi şerhler, tasavvufi eserler

Tertip ettiği eserler: 40 hadisler, hikmetli sözler, atasözleri, peygamberlerin isimleri, Bedir ashabı, mecmualar, zeyiller, daha dar kapsamlı konularda yazılmış kısa yazılar, kimi sorulara cevaplar, silsileler, virdler, mektuplar, tezkireler, manzum eserler ve şiirler

Türk tarihi atlas olmadan yazılamaz, anlaşılamaz!

Atlas neden hazırlanır?
Atlas bir millet için ne ifade eder?
Atlas kullanmak bir tarihçi için neden önemlidir?
Atlası sadece tarihçiler mi kullanır?
Bir atlas nerelerde ve nasıl kullanılır?
Atlas olmadan Türk tarihi anlaşılır mı?
Atlasın Türk tarihi için önemi
Petroglif ve atlas ilişkisi
Türklerin ata vatanı
Türkiye’nin atlası sınırlarından çok daha büyük

ismailgulec.net