Kesriye yahut Kastoria

Maalesef kasabada bir cami ve medreseden başka bir şey kalmamış. Yukarı mahallede, tepe üstünde külahı şerefesine kadar yıkılmış minaresi ile adı kurşunlu olup kubbesi otlarla kaplı Kurşunlu Camii hala sağlam duruyor. Kare planlı kesme taştan yapılan ve sekiz köşeli bir kasnağa oturmuş kubbesi olan bu cami 2. Dünya savaşı esnasında İtalyanların bombalarından nasibini almış. Dört tarafı evlerle çevrili ve bir arabanın dikkatlice geçebileceği genişlikte bir yoldan girilen bir meydan içinde olan camiin son cemaat yeri yok ve kapısı kilitli olduğu için içeri giremedik.

Bu camiin yanında tuğladan yapılmış açık bir türbe varmış. Dört köşeli, kemerli ve kubbeli bu türbeden Kesriye civarında iki tane daha varmış. 1939’te yapılan bir yayında bahsedilen ve tanıtılan bu türbe Semavi Eyice’nin 1953 yılındaki ziyareti esnasında yokmuş. Bunların Gazi Evranos Bey’in şehrin fethi esnasında şehit düşen kumandanlarına ve askerlerine ait olduğu düşünülüyor.

Kesriye’de her ne kadar harap olsa ve avlusu çalılar ve otlar tarafından kaplansa da hala çok güzel ve nispeten sağlam olan bir bina daha var. Sahile inen yokuşların birinde, inerken yolun sağında kalan bir medrese burası. Heaht Lowry bu medresenin Nadir Şah’ın yanında elçi olarak bulunan Kesriyeli Defterdar Ahmet Paşa’nın (ö. 1749) yaptırdığı medrese olduğunu düşünüyor. Yan yana sıralanan kubbeli hücreleri, taş duvarları, önlerindeki revakları, revakların açıldığı avlusu, üzerleri hafif sivri kemer olan mermer söveli dört köşeli pencereleri, küçük bir minare gibi yükselen bacaları ile zamanında göz alıcı bir güzelliğe sahip olduğu anlaşılıyor. Kubbeler ise kiremit kaplı. Güzel olan şu koruma altına alınmış eserler arasında kabul edilmesi ve resterosyon için gündeme alınması. Üzücü olan ise on beş yıldan beri restorasyonun başlamaması. İnşallah bu güzel medrese bir eğitim kurumu olarak devam eder.

Kesriye’de tek tük de olsa kalan birkaç Türk evi var. Yunanlılar bunların Yunan evi olduğunı iddia etseler de Semavi Eyice’nin çok güzel şekilde açıkladığı gibi şehrin göl kenarında ve tepe üstüne kurulmasından dolayı daracık sokaklarına uygun olarak yüksek bir bodrum katı üzerine inşa edilen kargir evler Türk evleri. Bu evler diğer Türk evlerinde olduğunda gibi odalar ortadaki bir sofaya açılır ve aydınlanması da iki sıra halinde dizilen pencerelerle sağlanır. Zaten görür görmez tanıyacaksınız, istese de sizden saklanamaz.

Bektaşîliğin Makedonya ile Yunanistan’daki ilk kurucularından olan Kasım Baba XV. yüzyılın sonlarında şehir duvarları dışında, Evliya Çelebi’ye göre göl kenarında bir tekke yaptırmış ve türbesi 1959’a kadar mevcut imiş ama biz gittiğimizde göremedik ve bulamadık. Kasım Baba adında birkaç yerde daha türbe var ve anlatılanlar birbiri ile karıştırılabiliyor.

Köylerinde de birkaç tekke ve zaviye olduğu söyleniyor ancak Türk kalmadığı için hepsi yıkılmış ve yok olmuş maalesef.





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Evlerimiz ve Sosyal Otizm ile Beyin Çürümesi

İnsan beyni bulunduğu mekandan olumlu veya olumsuz etkilenir mi?
Bir mimari mekan olarak ev veya yuvanın diğer mimari mekanlardan farklı mıdır?
Ev veya konut mimarisinde geçmişten bugüne neler değişti?
Bir mimari yapı, içinde yaşayanlara aidiyet ve güven hissi verebilir mi?
Bir konut nöromimari açından en çok kimi etkiler? Çocukları mı ebeveyni mi?
Sosyal otizm ve otistik mekan. Bir konut nasıl otistik olabilir?
E sendromu ile mekan arasında bir ikişki var mı?
Bir mekan veya ortam nasıl zenginleştirilir?
Biyofilik tasarım nedir?
Doğanın şifacı elinden nasıl yararlanabiliriz?

Mevlithanlık ve Mevlit okuma adabı

Bir mevlithan nasıl yetişir?
İyi bir mevlithan olmak için neleri bilmek gerekir?
İdeal bir bir mevlit merasiminde kimler olmalıdır?
Âşirhanlar, tevşihhanlar, mevlidhanlar, duahanlar
Mevlit okuma usulü nasıl?
Tevşih, kaside, ilahi, naat ve aşr-ı şerif okunmasının nedeni nedir?
Okunan tevşihler, ilahiler neye göre kim tarafından seçilir?
Camilerde okunulan mevlit ile tekkede okunan mevlit arasında bir fark var mıdır?
Meşhur mevlithanlar ve özellikleri

ismailgulec.net