Miracı daha iyi nasıl öğreniriz?

Kandil gecelerini nasıl ihya edersiniz? Sadece ibadet ederek mi? Benim birkaç yıldan beri yaptığım bir iş var. Edebiyatımızda miracı anlatan eserleri okumak veya mevlitlerin miracın anlatıldığı bahisleri okumak. Bu sene malum, evlerdeyiz, çocukları da toplayıp yüzyıllardan beri bu topraklarda yapıldığı gibi sesli okumak niyetim var. Belki bu vesile ile böyle bir adet başlatırım evde.

Hz. Peygamber'in miraç mucizesini öğrenmek için aklımıza gelen ilk kaynak siyer kitaplarıdır. Onlardan da ilgili bahis okunabilir. Ama ille de edebi metinler. Niçin ısrar ettiğimin anlaşılması için bir örnek vereyim. Hamidullah'ın meşhur siyer kitabından tamamını alıntılamayacağım için sadece miraç olayının gerçekleştiği gecenin başlangıcını şuraya alayım:

Miraç yukarı çıkmak, tırmanmak için kullanılan alet, yani merdiven manasına gelir. Kısaca söylemek gerekirse Allah yeryüzünde görevlendirdiği sevgili Elçi'sini şereflendirmek istemiş ve onu kendisine çağırmış, semavata yükseltmiş, huzura kabul ve ilahi bir söyleşiden sonra Resulullah tekrar yeryüzüne dönmüş….

Görüldüğü gibi Burak'tan bahsedilmiyor. Ali Himmet Berki'nin siyerinde ise şöyle geçer Burak:

Cebrail Hz. Muhammed'i Burak'a bindirerek Mescid-i Aksa'ya gelmişlerdir. Oradan göklere çıkmışlardır.

Bu iki siyer alanlarında en önemli iki kaynak ve gördüğünüz gibi bu kitaplardan Burak'ı tam manasıyla bilmemiz ve gecede olup bitenleri hissetmemiz mümkün değil. O zaman atalarımız, dedelerimiz, nenelerimiz gibi yapıp Burak'ı mevlitlerden okuyalım.

Miraç Bahri

Süleyman Çelebi'nin Mevlid'inde Mirac bahrinde dinleyicilere veya bugünün deyimiyle okuyuculara gel beri diye seslenerek başlar ve dinleyeni şaşırtan bir şey söyler:

Gel beri ey aşk oduna yanıcı

Kendisi ma'şûka âşık sanıcı

Kendimizi aşık sandığımıza göre bizden daha aşık birini anlatacak olmalı diye düşünürüz ve merak ederiz. Çelebi daha sonra Hz. Peygamber'in Ümmü Hani'nin evinde misafir iken çıktığı yolculuğu anlatmaya başlar. Ama yolculuğa çıkmadan onu sırtında taşıyacak olan Burak'ı bize tanıtır.

Allah, Cebrail'e cennete gitmesini ve taç, cennet elbisesi ve Burak'ı alıp Hz. Peygamber'i getirmesini söyler. Cebrail cennete gider ve sayısız Burak'ı otlarken görür. Fakat içlerinde bir tanesi otlamamakta, bir köşede içli içli ağlamaktadır. Ağlamaktan halsiz kalan bu Burak'ın gözyaşları adeta nehir olmuştur.

İçlerinde bir burâk ağlar katı

Yimez içmez kalmamış hiç tâkatı

Gözlerinden yaşı Ceyhûn eylemiş

Ciğerini derd ile hûn eylemiş

Cebrail'in dikkatini çeker ve onun yanına gider. Arkadaşlarının hepsi mutlu mesut iken kendisinin neden ağladığını sorar. Burak soruya gözleri yaşartacak bir cevap verir.

Dedi kırk bin yıl-durur kim yâ Emîn

Aşkıdır bana yemek içmek hemîn

Nâgehân bir ün işitdi kulağım

Gitdi aklım bilmezem solum sağım

Yâ Muhammed diyerek çağırdılar

Bir sadâ birle ki yürekler deler

Ol zamandan bihnezem kim n'olmışam

Ol adın ıssına âşık olmışam

Yüreğim içinde eridi yağım

Âşık oldu görmeden bu kulağım

Cenneti başıma aşkı dar eder

Gece gündüz işim âh ü zâr eder

Gerçi zâhir Cennet içre dururam

Ma'nâda hasret azâbın görürem

Ger iremezsem visaline ânın

İdiserim terkini cân ü tenin

Cebrail bu sözleri işitince müjdeyi verir Burak'a. Allah dualarını kabul etti der ve kalk, gidiyoruz diyerek alır.

Burada önemli olan Burak değildir. Önemli olan Hz. Peygamber'e duyulan aşktır. O aşk ki;

Kimde kim aşkın nişânı var-durur

Âkıbet ma'şûka ânı irgürür

Beytinde de ifade edildiği gibi seveni sevdiğine kavuşturur. Süleyman Çelebi bu minval üzere anlatmaya devam eder.

Şimdi biz tekrar başta sorduğumuz soruya dönelim. Daha Burak'ın seçilmesi ile başlayan mirac bahrindeki coşkuyu, duyguyu, heyecanı, özlemi, aşkı ve muhabbeti hangi siyer kitabı bize aktarabilir? Burak bile bu kadar severse biz nasıl onu sevmeyiz?

Dedelerimin, nenelerimizin Hz. Peygamber'i bizden daha çok sevmelerinin nedeni sanırım daha iyi anlaşılıyor.

Bize Hz. Peygamber'i sevdirecek metinler okuyalım derim. Haksız mıyım?

Kandiliniz mübarek olsun.





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Edebiyatımızda Mitolojik Unsurlar

Mit: Milletlerin, özellikle Yunan ve Latinler’in eski çağlardaki tanrı, yarı tanrı ve kahramanlarının olağanüstü mâceralarını anlatan efsânelerin bütünü.

Mitoloji, mitler olarak adlandırılan kültürel ögeler arasındaki dini masalların ve bu tarz anlatıların incelenmesi ve yorumlanması şeklinde tarif edilir. Bu tür hikayeler insanlık durumunun çeşitli yönlerini ele alır. Mitler, belirli bir kültürün bu konularda sahip olduğu inanç ve değerleri ifade eder.

Bu videoda Dede Korkut hikayelerinden Basat’ın Depegöz’ü Öldürmesi Hikâyesini Yunan mitolojisi ile mukayeseli okumaya çalışıyoruz.

Metinlerle Eğitim Tarihi
Baba bu kitabı niye yazdın?

Metinlerle Eğitim Tarihi, 2012-2104 yılları arasında Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Programları Tezsiz Yüksek Lisans Programında verdiğim aynı adla verdiğim dersin notlarından oluşuyor.

Çin, Hind, Sümer, Mısır, Yahudilik, Yunan, Roma ve Hristiyanlıkla ilgili muhtelif metinlerde eğitim ile ilgili bölümlerinin özetlenmesinden ve kısa örneklerden oluşuyor.

ismailgulec.net