Özgeçmiş
...
...
Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.
Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.
Akademik çalışma, tez, makale ve sunumlarımı görebileceğiniz sayfadır...
Youtube videolarını izleyebileceğiniz, A'mâk-ı Hayal Sohbetleri, Kültürümüzde Şiir ve Mûsikî (TRT Radyo) ve Enderun Sohbetleri (Vav Radyo)'ni dinleyebileceğiniz sayfadır.
Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...
Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.
İştiyak derdinin ne olduğunu ve başımdan neler geçtiğini anlatmak için ayrılık acısı ve elemleriyle parça parça ve delik deşik olmuş, aşk ve şevk arzusuyla dolmuş bir sine ve gönül isterim. Çünkü benim derdimi ancak böyle bir sine ve gönül sahibi anlayabilir. Bunların dışındakiler benim için yabancıdırlar.
Bu sözler hemdert olmayana hali anlatmak abes ve sırları açıklamak haram olduğuna işâret etmektedir. Özetle, âşinaların hallerini yabancılara anlatmak yasaktır.
Âlem-i ervâhdan ayrıldığını bilen ve onun derdiyle münşerih olmuş kimsedir sinesi şerha şerha olmuş kişi.
Sırları paylaşabilmek için yâr-ı hakikiden ayrılıktan dolayı sînesi pârelenmiş bir kimse arıyor Mevlana hazretleri.
Hz. Ali, Müslüman oldukları tarihten beri Türkler arasında özel bir ilgiye mazhar olmuştur. Sadece Alevi Türkler arasında değil, Sünni Türkler arasında da onun kahramanlık hikâyeleri okunmuş, gençler ona özenerek, onu taklit ederek yiğitçe yaşamışlardır.
Kan Kalesi Hz. Ali’nin kahramanlıklarını anlatan onlarca hikâyeden biridir. Kan Kalesi’nin konusu, sünnet olacak bir çocuğa verecek hediyesi olmayan Hz. Ali’nin hediye bulmak için çıktığı yolculuk ve bu yolculuk esnasında başından geçen olaylardır.
Kan Kalesi hikâyesine Türk toplumunun Hz. Ali algısını görürüz. Hz. Ali, yiğitliği, cömertliği, zayıfları himaye etmesi, zalimlerin hakkından gelmesi ve karısına sadık olmasıyla ideal bir tip olmuştur. Bu yönleriyle de moral işlevi görmüş ve dinleyicileri iyi olmaya sevketmiştir.
Kan Kalesi hikâyesi aynı zamanda geleneksel Türk hikâyeciliğinin güzel bir örneğidir.