Bil ki kurban böyledir

Mevlanâ’nın kurbanı tarif ettiği rubaisini bilirsiniz ama hatırlatmak için şuraya yazayım:

Ey dil, to vü derd-i û, ki dermân înest
Gam mî-hor o dem me-zen, ki fermân înest
Ger pây ber-arzû nihâdî yek çend
Küştî seg-i nefs-râ vü kurbân înest

Şöyle buyuruyor Hazreti Pîr:

Ey gönül! Sen ve onun derdi, derman budur. Gam çek ama şikâyet etme, ferman budur. Eğer arzularını ayaklarının altına alırsan o zaman köpek nefsini öldürürsün, kurban da budur.

Bu güzel rubaiyi, eczacılık fakültesinde hoca olup aynı zamanda musikide yed-i tûlâ sahibi bir üstat olan Zeki Atkoşan nazmen tercüme etmiş:

Ey gönül derdin gamın mı var işte derman böyledir
Ses çıkarma derdini çek çünkü ferman böyledir
Arzulardan vazgeçip de üstüne bas her şeyin
Kurtul o nefsin elinden bil ki kurban böyledir

Bu rubaiyi Ahmet Özhan, Abdülehad Nurî’nin;

Semâdan sırr-ı tevhidi, duyan gelsin bu meydâne
Derûn içre bugün Allah, diyen gelsin bu meydâne
Beytiyle başlayan ilahisinin son beyti;

Bugün Nûrî imâm oldu uyan gelsin bu meydâne

okuduktan sonra Sayın Atkoşan’ın tercümesini gazel formunda okur.

Dinlemelere doyamadığım bu icrâyı dinlemenizi harâretle tavsiye ederim. Bir ilahiyi bu kadar güzelleştiren derin ve anlamlı sözleri olduğu kadar manayı özetleyen bu rubaiyi şiirin peşinden getirecek kadar şiire ve musikiye hâkim Ahmet Özhan’ın icrasının büyüklüğüdür. Onun hissederek ve bilerek okuması dinleyenlerde çok müessir olmakta ve adeta ilahinin içine çekmekte.

Bil ki kurban böyledir

Mevlânâ’nın ve Abdülehâd Nûrî’nin bize tarif ettiği kurban nedir? İsterseniz gelin birlikte rubaiye bir kez daha bakalım.

Ey gönül derdin gamın mı var işte derman böyledir

Kurban kişinin kendi ile hesaplaşmasıdır, kendine seslenmesidir. Mevlâna Hazretleri de kendine, gönlüne seslenerek başlar. Gönül kişinin özüdür. Her şey orada olur, biter. Bedenin en müessir ve muktedir organıdır. Dolayısıyla muhatap alınacak da odur. Burada tecahül yapılarak derdi olduğunu bildiği halde ona derdin gamın mı var diye sorarken, “ey gönül derdin var” demiş olmakta. Sonra gelen “işte derman böyledir” ise gönlün ilacının dert olduğu hatırlatılarak adeta şikâyet etmemesin gerekçesi söylenmekte. Nasıl ki bedeni iyileştirmek için hekimin verdiği acı ilacı içmek gerekiyor ise gönlün hastalığını gidermek için de kederi, derdi, gamı yemek gerekiyor. Derdi zevke dönüştürmeden tedavi tamamlanmış olmaz.

Ses çıkarma derdini çek çünkü ferman böyledir

Derdinden şikâyet edecek gibi olan gönle bu sefer “Sakın öyle bir şey yapma!” denilmekte. Ses çıkarmak, şikâyet etme anlamında, bırak söylenmeyi en ufak bir ses bile çıkarma, aklından dahi geçirme denilerek uyarılmakta. Bunun gerekçesi ise mısraın ikinci kısmında: “Çünkü ferman böyledir.” Aşıklıkta, şikayetçi olmamak kuraldır, aşıklık mihneti zevk etmektir. O halde sen de fermana uy, sesini çıkarma.

Arzulardan vazgeçip de üstüne bas her şeyin

Bu mısrada ise bunun nasıl yapılacağı tarif edilir. Bunun yolu arzulardan, heveslerden vaz geçmektir, ayağının altına almak, yani değer vermemektir. Arzu ve heves dünya nimetlerine karşı duyulur. Dünya nimetlerini görme, düşünme ve onları yok say. Şair-i meçhulün dediği gibi:

Mâsivâdan el çekip mahlûkattan ümid kes
Virdin olsun her nefes 'Allah bes, bakî heves'

Kurtul o nefsin elinden bil ki kurban böyledir

Arzu ve heveslerden kurtulmanın yolu ise kaynağı olan nefisten, onun elinde düşmekten, zebunu olmaktan, elinde oyuncak olmaktan kurtulmaktır. Kurban edilecek hayvan ise bu dünyanın süsüne, zevkine heves eden nefistir. Doymak bilmemesinden dolayı öküze benzetilen nefis kurban edilirse bayram o zaman bayram olacaktır.

Mecazen kestiğimiz kurbanın kabul edilmesi bizim de nefsin arzularından kurtulmayı başarmamızla mümkün olacaktır. Abdülehâd Nûrî;

Saladır ehli irfana
Getirsin canı kurbana
Başı canı Hakk yoluna
Koyan gelsin bu meydana

derken kastettiği de budur. Meydana, yani “ben dervişim” demeye hazır olan ve isteyen başını ve canını Hak yolunda kurban etmeyi göze almadıktan sonra ortaya çıkmasın, sözünü Fuzûlî;

Cânımı cânân eğer isterse minnet cânıma
Cân nedir kim anı kurbân etmeyem cânânıma

Şeklinde ifade eder.

Cânını cânân için kurban edenlerden ve nefsini ayaklarının altına almayı başaranlardan olmak niyâzıyla bayramınızı tebrik ederim. Kestiğiniz mecâzî kurbanların hakikî kurbana tebeddül etmesini Cenab-ı Mevlâ’dan niyâz ederim.




Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Bayramdaki hikmet ve irfan

02:10 Dini Bayramları Nasıl Kutlarız?

03:45 Ramazan Bayramına Neden "Id-ı Fitr" Denilmiştir?

04:40 Bayramlar Bizim İçin Neden Önemlidir?

10:15 Arifler Bayrama Nasıl Hazırlanır?

29:45 Gökten İnen Sofra (Maide Suresi) Kur'an'da Nasıl Geçiyor?

53:20 Çocuklar İçin Bayram Ne Anlama Gelir?

Ramazan ilahileri

Nureddin Cerrahi "Terk Ehli" Sözüyle Ne Kast Etmiştir?

31:25 "Eğer Bilmiyorsanız İlim Sahiplerine Sorun Ayetini Nasıl Anlamalıyız?

34:45 "Zikir İnsanı Diri Tutar" Sözünden Ne Anlamalıyız?

38:40 Hz. Pir Hasan Sezai'nin Nutk'u Şerifi

57:40 "Semadan Sırrı-ı Tevhidi" İlahinin Yazılış Hikayesi

ismailgulec.net