Mesnevi’den Hayvan Hikayeleri

 

 

Nasıl başladım?

Kitapların da insanlar gibi bir kaderi var, desem şaşırır mısınız? Ben bu sözün doğruluğunu birçok kez gördüm. Mesnevî’den Hayvan Hikâyeleri’nin da bir kaderi var. Nasıl mı, anlatayım.

2013 yılı Mayıs ayında Van’da Mesnevi Sempozyumu vardı. O sempozyuma katılmama değerli arkadaşım Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu farkında olmadan vesile olmuştu. Kendisiyle bir sohbet esnasında Mesnevi’nin 3. Beytinde geçen şerha ile İnşirah suresi arasında bir irtibat olup olmadığını sorması üzerine başladı. Ben bu sorunun cevabının peşine düştüm ve sempozyuma bu konuda hazırladığım bildiri ile katıldım. Sıradan bir konuşma esnasında geçen bir cümle beni Van’a götürdü. Bu hikayenin birinci kısmı.

Van’a geldik, orada Esin Çelebi Bayru Hanımefendi ile karşılaştım. Aralarda, yemeklerde, akşamları çay içerken sohbetlerinden feyzyâb oldum. Sohbetin bir yerinde fakire hitaben çocuklarımızın La Fontaine masallarını bildiğini, Mesnevi’de geçen hayvan masallarını bilmediğini söyledikten sonra masallarda geçen hayvanlar aynı olmakla birlikte yüklenen anlamların farklı olduğunu da ekledi. Neden çocuklar için Mesnevi’den hayvan hikayeleri yapmıyoruz, diye sorunca bu işi kendime vazife edindim ve döner dönmez çalışmaya başladım.

Öteden beri çocuklara tasavvufu tanıtmak için bir şeyler yapmak istiyordum ve uzun zamandan beri çocuklara Mesnevi hikâyelerini nasıl aktarabileceğimi düşünüyordum. Esin Hanım’ın bu önerisi ile benim Mesnevi’yi çocuklara anlatma arzum birleşti ve çalışmaya başladım. Ancak bir korkum vardı. Hep akademik çalışmalar yapmış biri olarak çocuklara yönelik bir kitabı hazırlayabilecek miydim?

Bu korkuyu yenmeme de değerli meslektaşlarım Doç. Dr. Bekir İnce ve Arş. Gör. Neslihan Yücelşen yardım ettiler. Yazdıklarımı onlara gönderdim, onlar da önerilerde bulundular. Bu süreç yaklaşık iki yıl sürdü.

Bu eseri hazırlamaya ilk önce Mesnevi’yi baştan sona tarayarak başladım. Hay

van hikâyelerini tespit ettim, bunların arasından çocuklara uygun olmacağını düşündüklerimi çıkardım. Daha sonra biraz sadeleştirerek ve kısaltarak yeniden yazdım. Metinlerde

geçen hayvan karakterlerinin neleri sembolize ettiğini de hikâyelerin hemen peşinden açıklamaya çalıştım. Eserin en sonuna da hayvanlar sözlüğü koydum.

Kitap bitti, bu sefer yayınlaması gündeme geldi. Nasıl ve nerede yayınlayacaktık? Onun da bir zamanı varmış. Daha önce birlikte birkaç çalışma yaptığımız bana göre dünyanın büyük çocuk kitabı çizeri Fatih Durmuş’a konuyu açtığımda konuya sıcak baktı ve resimlemeye başladı. Sonunda ortaya böyle bir çalışma çıktı.

Kitapların da bir kaderi var derken neyi kastettiğimi sanırım ifade edebilmişimdir.

Açıklamaları hiç şüphesiz yetersiz bulanlar çıkacaktır. Elhak öyledir de. Biz kendi idrakimizce ancak bu kadar anladık ve bu kadar açıklayabildik. Daha fazlasını isteyenlere Mesnevi’ye müracaat etmelerini tavsiye ediyorum. Kaynak orası ve en temiz su orada. Eminim aradıklarını bulacak, o kaynaktan kana kana içeceklerdir.

Neden hazırladım?

Bu kitabı hazırlamakta iki amacım vardı. İlki çocuklarımıza La Fontaine’nin kargasını değil, Mevlana’nın kargasını öğretmekti. Mesnevi’deki hikayelerin sadece hikaye olmadığını, aynı zamanda hikmet barındırdığını erken yaşlarda sezmelerine yardımcı olmaktı.

İkincisi ise kitap yayınlandıktan sonra özellikle 11-14 yaş arası çocuklara ve onların öğretmenlerine yönelik seminerler, konferanslar vermek. Böylece özellikle bugünlerde ihtiyacımız olan güzel hasletler, değerler ve düşüncelerle çocuklarımızı buluşturmak, yaygınlaştırmak.

Bize düşen gayret, tevfik O’ndan.





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Kesilen Kurban değil, bizim nefsimiz olmalı

Kurban bayramının manası
Afaktaki kurban enfüste nelere tekabül eder?
Kurban kimdir, kimler kurban olabilir?
Yunus Emre’nin Mülk-i bekâdan gelmişem mısraıyla başlayan ilahisi:
İsmail'im, Hak yoluna canımı kurban eylerim,
Çünkü bu can kurban sana, ben koç kurbanı n'eylerim
İsmaillik makamı
İbrahim makamı
Câmî’nin Nefahatü’l-üns’ünde geçen menkıbenin yorumu
Hucvirî’nin Keşfü’l-Mahcûb’unda geçen menkıbenin yorumu
İbn Arabî: "En büyük kurban insandır. Kurban ise insanın gösterdiği teslimiyet ve fedakârlıktır." sözünün anlamı

Karadeniz Mutfağı ve Yemek Kültürü

Gastronomi denilince ne anlamalıyız?
Yemek kültürü sadece yemek pişirmek midir?
Yemek pişirmek bir sanat mıdır?
Türk muftak kültürünün temel özellikleri nelerdir?
Türk mutfağının dünya mutfağında bir yeri var mı?
Karadeniz mutfağının Türkiye mutfakları içindeki yeri nedir? Belirgin farkları nelerdir?
Karadeniz mutfak kültürünün temel özellikleri nelerdir?
Karadeniz mutfağının başlıca yemekleri nelerdir?
Gastronominin gördüğü ilginin altınsa sizce neler var?

ismailgulec.net