Özgeçmiş
...
Derken içinde kocaman fillerin bile çaresiz kalacakları ve geçemeyecekleri bir ırmağın kenarına geldiler. Farecik ırmağı görünce durdu ve donup kaldı. Fareciğin durduğunu ve düşündüğünü gören deve;
- Ey dağda ve çölde bana arkadaş olan farecik! Neden durdun, neden böyle şaşkınsın? Devam etsene, ırmağa girsene. Sen benim kılavuzumsun, öncümsün. Böyle yol ortasında sessizce durma, dedi. Bunun üzerine farecik;
- Bu su büyük ve çok derin. Ben suda boğulmaktan korkuyorum ey güzel arkadaş, deyince deve suya doğru bir adım attı ve;
- Ey kör farecik! Su dizlerime kadar bile gelmiyor. Neden şaşırdın ve aklını kaybettin?
Bunun üzerine farecik konuşmaya başladı:
- Ey ulu arkadaş, dizden dize fark var. Sana karıncadır, bizeyse ejderha. Ey hünerli, senin dizine kadar ama benim başımın üstünden yüz defa geçer.
- Eh o halde boyunun ölçüsünü aldın. Bir daha küstahlık edip boyundan büyük işlere karışma da mahçup olmayasın. Sen git, kendin gibi farelerle boy ölçüş, onlarla arkadaşlık yap.
- Tövbe ettim ey yüce arkadaş. Bana acı ve Allah için beni bu yok edici sudan geçir. Deve fareye acıdı ve;
- Dikkat et, sıçra ve hörgücüme otur. Senin gibi yüzlerce fareyi geçirebilirim, dedi ve fareyi ırmaktan geçirdi.
Hikaye böyle. Açıklamaya ihtiyaç duyulmayacak kadar çok açık ve net. Akılsız ve çapsız olduğu halde boyundan büyük işler yapmaya kalkışan kendini bilmez cahiller güçlükler karşısında ne yapacağını bilen akıllı, bilgili ve olgun kimselerle birlikte iş yaptığında, aynı istikamete doğru gittiğinde, kapasitelerinin ve güçlerinin yetmediği durumlarda ve zamanlarda, bilgili ve hikmet sahibi kişilere göre yapılması çok kolay olan işlere kalkışmasınlar, hadlerini bilsinler. Özetle bu.
Mesnevi neden hiç eskimez bilir misiniz? Mesnevi’de anlatılan hikayeler hep günceldir, hep yaşanır da ondan.
Kamış ses verince, ney oldum sanır
İp gerilince yay oldum sanır..
Sarayda oturmakla padişah olmaz kişi
Aptal ata binince bey oldum sanır
Allah bizi böyle adamların şerrinden korusun. Üst yöneticilere liyakat ve ehliyet sahiplerini göreve getirme basireti versin. Fareler develeri yedecekleri fırsat bulamasın. Aslanlar çakalların ve sırtlanların önüne atılmasın. Öküzler sadece çifte veya arabaya koşulsun. Amin.
...
Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.
Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.
Youtube videolarını izleyebileceğiniz, A'mâk-ı Hayal Sohbetleri, Kültürümüzde Şiir ve Mûsikî (TRT Radyo), Enderun Sohbetleri (Vav Radyo), Enderun Sohbetleri (Vav TV) ve Mürekkep Damlaları (Vav Radyo)'ni dinleyebileceğiniz sayfadır.
Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...
Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.
Cudi Dağı ve Cizre'nin Kültür ve Tarihimizdeki Önemi
04:00 "Cudi- Nuh'un Gemisinin İzinde" Romanının Yazılış Serüveni
06:30 "Şeyh ve Kilise" Kitabının Yazılış Serüveni
16:00 Cudi Dağı İle İskender Paşa Camii Arasında Nasıl Bir Bağlantı Vardır?
17:30 Cizreli Şeyh Seyda Hazretleri Kimdir?
20:15 Diyarbakır Ulu Camii ve Cizre Ulu Camii'nin Ortak Yönleri
23:15 Cizre'deki Kırmızı Medrese'nin Önemi Nedir?
32:00 Cizre'deki Şikeft-i Cüz Mağarası'nın Manevi Önemi
34:30 Cizre'deki Cebrail Kapısı'nın Tarihi Önemi
36:30 Sefine Festivali, Kültürel ve Dini Açıdan Ne İfade Eder?
43:00 "Cudi Dağı, Hz. Nuh'un ve Ümmetinin Sığınağıdır"
45:30 Hz. Nuh'un Gemisini Arayan Gencin Hikayesi
Cevdet Paşa’nın ahir ömründe yazdığı bu kitabın tam adı: Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârîh-i Hulefâ. Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen peygamberlerin kıssalarından, İslâm dininin ortaya çıkışı, Hz. Peygamber’in hayatı ve Hulefâ-yi Râşidîn ile Emevî, Abbâsî halifelerinden, diğer Türk-İslâm devletlerinden ve Osmanlı tarihinin 1439 yılına kadar olan ilk devirlerinden bahseder. Bir nevi İslam tarihi de denilebilir.
Tanpınar’ın onun için söylediği şu sözler çok önemli: Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya'da ve bilhassa da bu kitabın Peygamber'in hayatına ait olan kısmında nesrin kemal noktasına varmıştır. Türkçe'de Mevlid'den başka hiçbir kitap, bu kadar herkesin dilini konuşuyor hissini bırakmamaktadır.