Bursa’da Tarikatlar ve Tekkeler Üzerine

Mezkur kitap, ilk defa seneler önce iki ayrı cilt halinde yayınlanmıştı. Roman boyda olan bu iki küçük cilt daha sonra bir araya getirilerek tek cilt halinde yeniden yayınlandı. En son baskısı da Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından resimli olarak yayınlandı. Bende her iki baskısı da var. Karşılaştırdığımda Hoca’mızın o kitap yayınlandığından bu yana hiç boş durmadığını, kitabı görsel malzemelerle de zenginleştirerek kaynak bir esere dönüştürdüğünü görüyoruz.

Bu kitap iki bakımdan da önemli. Biri hazırlayanın gerçekten böyle bir eser hazırlanacaksa akla gelen ilk isim olmasıdır. İkincisi de mekanla ilgili. Eğer bu topraklarda tasavvuf kültürüne dair bir şeyler yazılacak şehir aranacaksa İstanbul’u saymazsak, akla ilk gelen yer Bursa olur. Bu kitap işte bu iki çok önemli ismin bir araya gelmesiyle oluşmuş. Bu bakımdan da ayrıca değerli.

Kitap tasavvuf kültürünün Anadolu’ya gelişinin anlatıldığı bir bölümle başlıyor. Onu Bursa tekkelerine genel bir bakış isimli bölüm izliyor. Daha sonra sırasıyla, bugün bir kısmının adlarını bile unuttuğumuz tarikatlar ve tekkelerinin anlatıldığı bölümler geliyor. Bunlar sırasıyla Kâzeruniyye, Yeseviyye, Kübreviyye, Kadiriyye, Rıfaiyye, Şâzeliyye, Bektaşiyye, Sadiyye, Mevleviyye, Nakşıbendiyye, Sühreverdiyye-Zeyniyye, Melamiyye, Halvetiyye, Celvetiyye, Gülşeniyye ve Mısrıyye takip ediyor. Son söz ve bibliyografya ile de kitap sona eriyor.

Her bir tarikatın Bursa’ya ilk defa ne şekilde geldiği, kim tarafından kurulduğu, kurucusunun hayatı, tekkede şeyhlik yapan zevatın biyografisi, varsa önemli eserleri, tekkelerin resimleri, kitabeleri, bugünkü durumları hakkında ayrıntılı bilgi veriliyor. Bu haliyle de tekkeleri yüzlerce yıl sonuna taşıyabilecek bir kaynak olarak değerlendirilebilir.

Çoğu kere aramızda çok değerli kimseler olur ve biz bunların farkına varmadığımız için hayatımızı zenginleştiremeyiz. Şehirler de böyledir. Şehrin yöneticileri sadece şehrin belediye hizmetleriyle uğraşmayıp kültürel zenginliklerini takip etmeyip bunu tespit edecek çalışmalar yapmasa şehirler kaybolup gider. Bursa Büyükşehir Belediyesi yöneticileri şehirlerini sevdiklerini, sahip oldukları iki kıymeti, Bursa’yı ve Mustafa Kara’yı bir araya getiren bir çalışmayı destekleyerek göstermişler ve şehirlerine en büyük iyiliği yapmışlar. Bursa, Allah göstermesin, bir baştan diğer başa yıkılsa, bu ve Bursa ile ilgili diğer kitaplarda yazılanlarla yeniden inşa edilebilir.

Bize de Bursa’nın manevi zenginliklerini gözler önüne seren bir çalışma yaptığı için Mustafa Kara Hoca’mıza can ü gönülden teşekkür etmek ve Cenab-ı Mevla’dan kendisine böyle güzel eserler yazmaya devam edecek güç ve kuvveti esirgememesini niyaz etmek düşüyor. Tabi Bursa Büyükşehir Belediyesini de unutmuyor, onlara da bu tür çalışmaları destekledikleri için teşekkür ediyoruz ve bu tür çalışmaların devamını bekliyoruz.

İsmail GÜLEÇ





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Cudi Dağı ve Cizre'yi yakından tanıyalım.

Cudi Dağı ve Cizre'nin Kültür ve Tarihimizdeki Önemi
04:00 "Cudi- Nuh'un Gemisinin İzinde" Romanının Yazılış Serüveni
06:30 "Şeyh ve Kilise" Kitabının Yazılış Serüveni
16:00 Cudi Dağı İle İskender Paşa Camii Arasında Nasıl Bir Bağlantı Vardır?
17:30 Cizreli Şeyh Seyda Hazretleri Kimdir?
20:15 Diyarbakır Ulu Camii ve Cizre Ulu Camii'nin Ortak Yönleri
23:15 Cizre'deki Kırmızı Medrese'nin Önemi Nedir?
32:00 Cizre'deki Şikeft-i Cüz Mağarası'nın Manevi Önemi
34:30 Cizre'deki Cebrail Kapısı'nın Tarihi Önemi
36:30 Sefine Festivali, Kültürel ve Dini Açıdan Ne İfade Eder?
43:00 "Cudi Dağı, Hz. Nuh'un ve Ümmetinin Sığınağıdır"
45:30 Hz. Nuh'un Gemisini Arayan Gencin Hikayesi

Kısas-ı Enbiya

Cevdet Paşa’nın ahir ömründe yazdığı bu kitabın tam adı: Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârîh-i Hulefâ. Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen peygamberlerin kıssalarından, İslâm dininin ortaya çıkışı, Hz. Peygamber’in hayatı ve Hulefâ-yi Râşidîn ile Emevî, Abbâsî halifelerinden, diğer Türk-İslâm devletlerinden ve Osmanlı tarihinin 1439 yılına kadar olan ilk devirlerinden bahseder. Bir nevi İslam tarihi de denilebilir.

Tanpınar’ın onun için söylediği şu sözler çok önemli: Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya'da ve bilhassa da bu kitabın Peygamber'in hayatına ait olan kısmında nesrin kemal noktasına varmıştır. Türkçe'de Mevlid'den başka hiçbir kitap, bu kadar herkesin dilini konuşuyor hissini bırakmamaktadır.

ismailgulec.net