Özgeçmiş
...
Bir komşumuzun çocuklarına, artık babanınızı daha fazla bekletmeyeyim, onun yanına gitme vaktim iyice yaklaştı, dedikten bir kaç gün sonra vefat etmesini de hatırlıyorum.
Ölüm bir yokoluş değil, bir kaybolma hiç değil bizim iklimimizde. Madde aleminden mana alemine bir göç, yolculuk, hatta önceden göçenlere kavuşma. Ölüm bir düğün gecesi. Ölüm sevenler için ikinci düğün günü.
Büyüklerimizin ölümü istemelerinin başka nedenleri de vardı. En çok da kendilerinden sonrakilere yük olmaktan çekinirlerdi. O yüzden hastalanmadan, elden ayaktan düşmeden ölmek en büyük dilekleri olurdu onların. Aramızda hâlâ böyle düşünenler var. Bir tanesini ben de tanıyorum. Başından geçen hadiseyi sizinle de paylaşayım.
Bu arkadaşımız bir gün grip olur, kendini o kadar hasta hisseder ki öleceğini düşünür. Ölüm aklına gelince hemen gasil memurlarına karşı mahcup olmamak için traş olur, olması gereken yerleri de traş eder. Sonra öldüğü zaman evden çıkartılması zahmetli olur diye dördüncü kattan aşağıya iner ve kapıda bekler ölümü. Derken aklına kimseyi üzmemek gelir ve ambülans çağırmaya karar verir. Böylece kimse kendisini taşımak için yorulmayacaktır. Ambülans gelince doktora zahmet olmasın diye yürüyerek biner ambülansa ve sedyeye yatar. Tamam, der, şimdi rahatça ölebilirim. Derken hastahaneye gider ve serumu yeyince kendine gelir ve evine döner. Demek ki henüz sıram gelmemiş der ve kaldığı yerden devam eder hayata.
Şöyle bir soru ile bitirsem yazıyı nasıl olur. Çevrenizde ölümü bu şekilde karşılayan insanlar var mı? Ölümü düğün-dernek gören birileri. Yoksa düğün-dernek deyince akıllarına bir sinema filmi mi geliyor. Eğer öyleyse bu bizim için iyi bir haber değil. İnşallah ölümü hasretle bekleyen büyüklerimiz hâlâ aramızda vardır.
...
Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.
Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.
Youtube videolarını izleyebileceğiniz, A'mâk-ı Hayal Sohbetleri, Kültürümüzde Şiir ve Mûsikî (TRT Radyo), Enderun Sohbetleri (Vav Radyo), Enderun Sohbetleri (Vav TV) ve Mürekkep Damlaları (Vav Radyo)'ni dinleyebileceğiniz sayfadır.
Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...
Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.
Şurûtu‘s-Salât, Mukaddimetü‘s-Salât, Salâtnâme gibi isimlerle de anılan kitap namazla ilgili konuları içerir.
Zaman içinde edebi bir türe dönüşür.
İslam etkisinde gelişen edebiyat türüdür.
Şurutu’s-salat'ın sözlük anlamı "namazın şartları" olmakla birlikte farz, vacip, sünnet, müstehap ve mekruhlarından bahseder.
Ayrıca İslam ve iman esaslarını, başta temizlik/taharet, abdest, teyemmüm, gusül, ezan olmak üzere namazın öncülleri (mukaddime) ve şartları, rükünleri/farzları, sünnetleri, vacipleri, müstehapları, müfsitleri, mekruhları gibi bu ibadetinin edasına yönelik konuları içerir.
Maksat, ortalama vatandaşın faydalanması, bilgilenmesi hatta ezberlemesidir.
Edebi Metin Olarak İstiklal Marşı kitabını neden hazırladım?
İstiklal Marşı neden büyük bir şiirdir?
Diğer milli marşlardan farkı nedir?
Ve İstiklal Marşı hakkında daha birçok şey